John Henry Mackay'ın 

Stirner'i

H. İbrahim Türkdoğan

mackay

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


image8

Mackay (1864-1933): Yazar, şair, bireyci anarşist, öykücü, romancı ve Stirner biyografisinin yazarı. İskoçya doğumlu Alman. Benjamin R. Tucker ve Rudolf Steiner yakın dostlarıdır.

Thomas Mann, Stefan Zweig, Walter von Molo, Alfred Döblin, Roda Roda, Erich Mühsam ve başka yazarların ilgisini çekmiş önemli ve değerli bir şairdir ama kötü bir biyografi yazarıdır.

Bu metin “Davetsiz Misafir, Sayı 3, 2003”te yayımlanan “Max Stirner ve Anarşizm Üzerine Birkaç Not...” adlı makalemdeki 1. dipnotun gözden geçirilmiş versiyonudur. Hem içerik hem de biçim olarak bir makale değerindedir. Ve genel olarak dipnotlar okunmadığı için makale olarak yayımlamaya karar verdim.

image8

Stirner’in anarşizm kapsamında anılması bir taraftan Engels’e dayanırken, diğer taraftan da Mackay’a dayanıyor. Bu nedenle Mackay’a burada kısaca değineceğim. Stirner’in biyografisini yazan Mackay’a çağdaşlarından gelen eleştirilerden biri de şuydu: eğer bir filozofun biyografisi yazılıyorsa, onun felesefesi de bu kişi tarafından incelenmelidir. Nedir bu filozofun felsefesi, neyi tartışır, neye dayanır, kökenleri nelerdir, öncüleri var mıdır, hangi filozofları etkilemiştir, hangi filozoflarla benzerliği var, felsefedeki yeri nedir vb. Bu sorular karşısında Mackay’ın tek yanıtı: “Ben filozof değilim ve benden talep edilen bu tür çalışmalar bana yabancıdır.” (J.H. Mackay: Max Stirner. Sein Leben und sein Werk. Mackay-Gesellschaft, 1977, s. XIII.) Bu yanıtla yetinen Mackay, kaleme aldığı Stirner-biyografisinde bize şu bilgileri vermekten de çekinmez: Stirner’in “aristokratik, beyaz, ince ve bakımlı elleri” var. “Gözleri mavi ve gözlüklerini çıkarınca burnunun üzerinde gözlüklerin bıraktığı iz” görünür vb. (Aynı yer, s. 86) Kitabın yarısı bunun gibi bir ton anlamsız ve gereksiz bilgilerle dolu. Mackay, 250 sayfalık Stirner-biyografisinde sadece 17 sayfa kadar Stirner’in felsefesine yer verir. Üstelik bu 17 sayfa Mackay’ın Stirner hakkındaki yorumları değil, Stirner’in kitabından alıntılardır!

Ayrıca Mackay “ben filozof değilim” demekle yetinmez, filozof olup da Stirner hakkında felsefi çalışmalar yapan filozoflara da sert tepki gösterir. Dönemin meşhur filozofu Eduard von Hartmann’ın Stirner’in felsefesiyle ilgilenmesine, incelemelerde bulunmasına bir hayli kızmıştır. Eduard von Hartmann, Stirner’i yeniden “keşfetmekte” idi dolayısıyla Mackay’a rakipti. Başka rakipler de vardı. Ünlenen Nietzsche’yle birlikte Stirner de o dönem etkisini göstermeye başlamıştı. Bernd A. Laska, Stirner’in yeniden keşfini esas olarak Paul Lauterbach’ın BvM’ni büyük bir yayınevi olan Reclam’da yayınlamasına bağlar, çünkü ancak bu yolla Stirner genele ulaşır. Ne var ki Mackay, bu felsefi tartışmada yer alacak, Stirner’in felsefesini anlayacak ve betimleyecek bir güce sahip değildi. Meselenin içinden çıkamayınca dostu Tucker’ın yardımına başvurur. Tucker ise Bireyci Anarşizmin taslağını Stirner’le ilgilenmeden önce çizmişti. (Bernd A. Laska’nın bu konuyu ayrıntılarıyla incelediği makalesini Türkçeye aktardım, arz eden şu adresten okuyabilir: http://www.lsr-projekt.de/poly/trinda.html.)

Anselm Ruest adında başka bir felsefeci ve Stirner uzmanı Mackay’ın sunduğu biyografik bilgilere dayanarak “Stirner yılı” olan 1906’da kaleme aldığı kitaba da Mackay çok sert tepki gösterir: “Stirner, sadece bireyci anarşistlerin itaatkar ve güçlü ellerinde emin olabilir” (a.y., s. 21), gibisinden sözler eder. Ve Stirner’i Nietzsche ile karşılaştıran düşünürlere şöyle yanıt verir: “Nietzsche’nin kafası karışıktır, kendisiyle hep çelişir, gerçekle yanılgı arasında fark göremez, Stirner ise derin, sakin ve dahidir.” (A.y., s.18, 19.). Nietzsche-Stirner tartışmasını benimseyen ve hatta bu tartışmaya doğrudan katılan aynı dönemin bazı Stirner sevenleri Bireyci Anarşistlerin Stirner hakkındaki görüşlerinin yanlışlığını sert bir dille ifade etmeye çalışıyorlardı. “Stirnerbund” adı altında toplanan bu grubtan Gerhard Lehmann, Bireyci Anarşistlere hitaben yazdığı açık mektubunda Mackay’ın felsefi güçsüzlüğüne işaret ederek bu işten vaz geçmesini, Stirner’le uğraşmamasını talep edecek kadar sert tartışmalara girer.

Anarşizmin tarihçisi Max Nettlau 1898’de Mackay’ın Stirner-biyografisini okuduktan sonra şöyle der: “Umarız, Mackay, Stirner üzerine yapılan araştırmaların kendisiyle başlayıp kendisiyle bittiğini arzulamıyordur.” (Sozialistische Monatshefte. 2. Jg., No. 5. Mai 1898, p. 246. Bk: Der Einzige. Vierteljahresschrift des Max Stirner-Archivs Leipzig. 3. August, 1999, s.32) Nettlau bununla Mackay’ın ruhsal yapısını çok iyi kavramış görünüyor. Franz Mehring ise 1910’da Mackay’ın Stirner-biyografisinin “ikinci basımı hakkında daha uygun bir karar veremeyeceğimiz için üzgünüz” der ve şöyle devam eder: “Felsefe tarihi açısından önemli bir şey bulamadık bu kitapta.” (Die Neue Zeit. 28. Jg., 2. Band, Nr. 38, 17. Juni 1910. Bk: Franz Mehring’s Rezension. Der Einzige. Vierteljahresschrift des Max-Stirner-Archivs Leipzig. 3. August, 1999, s.33.)

Neresinden bakılsa da Mackay-öğretisinin Stirner’le kaynaşmadığını görüyoruz. Stirner’in “erk ve şiddet sadece bendedir yani güçlü ve şiddetli olandadır” (Stirner, s. 231) ya da ne bekliyorsun, ihtiyacın varsa çekinme al gibisinden sözleri büyüleyici de olsa şiddeti benimsemeyen biri açısından pek hoş olmasa gerek. Ama şiddetten nefret ettiğini söyleyen Mackay, Stirner’in bu tümcesinde de bir barış ilanı görmüş olacak ki Stirner’i bu yönüyle de eleştirmez. Mackay’ın Stirner’i hiçbir zaman anlamadığı şu hareketinden de anlaşılmaktadır: Stirner hakkında bilgi almak için yazılı olarak başvurabildiği Dähnhardt’a (Stirner’in ikinci karısı) ilettiği soru listesinde şöyle bir soru da var: BvM’nin “bir yergi olabileceğine dair Stirner herhangi bir açıklama da bulundu mu?” (B. A. Laska: Ein dauerhafter Dissident. LSR-Verlag, 1996, s.136). “Yazılarından anlaşıldığı gibi Mackay, Stirner’in özgül pozisyonunu aslında” hiçbir zaman “temsil etmedi”; esas olarak ve “her zaman Anglosakson kökenli Bireyci Anarşizm’i temsil etmiştir”. Stirner’in “asıl düşüncesinin” kendi düşüncesinden tamamen “farklı olduğunu sezen” Mackay, bunu yoğurabilecek bir yeteneğe sahip değildi, daha çok BvM’ni “ciddiye almamaya” çalışıyordu. BvM’ne yergi şüphesiyle bakmasının nedeni de budur. (B. A. Laska: John Henry Mackays Stirner-Archiv in Moskau. Der Einzige, Vierteljahresschrift des Max-Stirner-Archivs Leipzig. 3. August 1999, s. 8.)

Not: Yazıdaki çeviriler ad verilmediği sürece bana aittir.

image8

yukarı E- Mail Ana Sayfa